Kayıtlar

Şubat, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Benim Mekanım 2

Resim
"Memduh Şevket Esendal'ın Hasta adlı eserinde, ana karakterin içinde bulunduğu mekanlar, yazarın toplumsal yapıyı eleştirdiği ve insan ruhunun çelişkilerini ortaya koyduğu bir zemin oluşturur. Bu mekanlar, çoğunlukla sınıfsal farkları ve bireysel yalnızlıkları yansıtır. Şimdi, eserin mekansal kurgusunu yeniden ele alacak olursam: Yeniden Kurgulanan Mekan: 1. Modern, Minimalist Bir Hastane: Eski, soğuk ve yetersiz olan hastane yerine, teknolojik olarak gelişmiş, steril ve minimal bir hastane ortamı düşünelim. Geniş, beyaz duvarlarla çevrili, otomatik tıbbi cihazların bulunduğu bir ortam. Bu mekan, karakterin duygusal yalnızlığını pekiştirebilir; fiziksel olarak çevresindeki teknolojiye odaklanırken, ruhsal olarak derin yalnızlık yaşayabilir. 2. Boş Bir Şehir Dairesi: Karakterin içinde bulunduğu evdeki karamsar ortam yerine, izole bir şehir dairesi tasarımı düşünebiliriz. Şehrin gürültüsünden uzak, büyük camlarla çevrili, dış dünyadan izole bir daire. Karakter dış dünyadan kopmu...

Benim Mekanım Etkinliği

Resim
 İçeri girdiğimde, hemen ağır ve bayat bir hava beni karşıladı. Pencereler açık olmasına rağmen, odadaki durgunluk hiç değişmemiş gibiydi. Perdeler hafifçe hareket ediyor, güneş ışıkları içeri sızıyordu ama oda hâlâ kararmış, kasvetli bir hava taşıyordu. Adımlarımı dikkatlice atarak ilerledim. Her şey yerli yerindeydi ama aynı zamanda eskimiş ve yorgun bir hava vardı. Odanın köşesinde, eski bir divan vardı. Üzerindeki yastıklar solmuş, örtüler düzensizce bırakılmıştı. Masanın üstünde ilaç şişeleri, bir bardak su ve buruşturulmuş kâğıtlar vardı. Odaya zamanın ne kadar ağır geçtiği, her şeyin birbirine karıştığı izlenimini veriyordu. Pencerenin yanındaki eski sandalyeye dokundum. Üzerindeki battaniye hâlâ birinin oturduğu sıcağını taşıyor gibiydi. Belki de hasta, buraya oturup dışarıyı seyrederdi. O an, pencerenin dışına baktım. Aşağıda çocuklar koşuyor, bir satıcının sesi uzaklardan duyuluyordu. Dışarısı canlıydı, ama burası... burası sessizliğin içindeydi. Duvarlarda solmuş çerçeve...

Gezi Yazısı

Resim
  Harput'un Tarihi ve Doğal Güzellikleri Türkiye'nin en kadim yerleşim yerlerinden biri olan Harput, Elazığ iline bağlı tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir bölgedir. Köklü geçmişi, etkileyici doğası ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Harput'a vardığınızda sizi ilk olarak, dimdik ayakta duran Harput Kalesi karşılar. Keskin kayalıkların üzerine inşa edilmiş bu muazzam yapı, ihtişamlı görüntüsüyle adeta zamana meydan okumaktadır. Kalenin burçlarından Elazığ’ı seyrederken, rüzgârın taşıdığı tarih kokusunu hissedersiniz. Gün batımında buradan izlenen manzara, gökyüzünü kızıla boyayan güneşle birlikte adeta bir tabloya dönüşür. Bölgedeki en önemli tarihi yapılardan biri de Ulu Cami'dir. 12. yüzyılda Artuklular tarafından inşa edilen bu cami, eğik minaresiyle dikkat çeker. Yılların getirdiği hafif eğime rağmen dimdik duran minare, tarihin gücünü ve azametini simgeler. Caminin iç mekânına adım attığınızda, taş duvarlardan yansıyan loş ı...