Benim Mekanım 2

"Memduh Şevket Esendal'ın Hasta adlı eserinde, ana karakterin içinde bulunduğu mekanlar, yazarın toplumsal yapıyı eleştirdiği ve insan ruhunun çelişkilerini ortaya koyduğu bir zemin oluşturur. Bu mekanlar, çoğunlukla sınıfsal farkları ve bireysel yalnızlıkları yansıtır. Şimdi, eserin mekansal kurgusunu yeniden ele alacak olursam:

Yeniden Kurgulanan Mekan:

1. Modern, Minimalist Bir Hastane: Eski, soğuk ve yetersiz olan hastane yerine, teknolojik olarak gelişmiş, steril ve minimal bir hastane ortamı düşünelim. Geniş, beyaz duvarlarla çevrili, otomatik tıbbi cihazların bulunduğu bir ortam. Bu mekan, karakterin duygusal yalnızlığını pekiştirebilir; fiziksel olarak çevresindeki teknolojiye odaklanırken, ruhsal olarak derin yalnızlık yaşayabilir.


2. Boş Bir Şehir Dairesi: Karakterin içinde bulunduğu evdeki karamsar ortam yerine, izole bir şehir dairesi tasarımı düşünebiliriz. Şehrin gürültüsünden uzak, büyük camlarla çevrili, dış dünyadan izole bir daire. Karakter dış dünyadan kopmuş, yalnızlığını bu boşlukla daha da derinleştiren bir mekan arayışı içinde olabilir.


3. Bürokratik Bir Sağlık Kurumu: Sağlıkla ilgilenen mekan, yalnızca tıbbi muayenelerin yapıldığı yer değil, aynı zamanda bir bürokratik labirent gibi işleyebilir. Dönemin toplumsal yapısına gönderme yaparak, sağlık hizmetlerine ulaşmanın zorlukları ve karakterin sistemle yüzleşmesi ön plana çıkabilir. Burada hastane, bir 'toplumsal hapishane' gibi de algılanabilir.



Karşılaştırma:

Esendal’ın orijinal Hasta eserindeki mekanlar, toplumsal yapıyı ve bireysel çaresizliği vurgulayan, karamsar ve dar alanlarda gelişir. Yazarın hastane tasviri, bu karamsar atmosferi yoğunlaştırarak karakterin ruh halini yansıtır. Hastane bir tür çıkışsızlık alanı gibi işler.

Yeniden kurgulanan mekanlarda ise, teknolojinin ilerlediği, daha steril ve modern alanlar sunulmuş olsa da, bu mekanlar da karakterin yalnızlığını ve toplumsal yabancılaşmayı vurgulamakta. Ancak, eski hastanenin dar alanları ve bozuk altyapısı yerine, daha geniş, soyut bir alanda karakterin duygusal ve psikolojik çöküşü daha fazla ön plana çıkabilir. Bu durum, teknolojinin ve modernizmin getirdiği soğukluk ve insanın yalnızlığına karşı koyma çabasıyla bir çelişki yaratabilir. Yani, mekanlar bir yanda 'yenilik' ve 'gelişmişlik' sunarken, diğer yanda bu gelişmenin birey üzerindeki ruhsal etkilerini ortaya koyar.

Özetle, Hasta eserindeki mekanları modernize ettiğimizde, toplumsal yapının ve insan ruhunun karamsar yansımalarını yine aynı şekilde bulabiliriz. Eski mekanlar, karakterin içine girdiği çıkmazları anlatırken, yeni mekanlar bu çıkmazları daha modern ve soyut bir düzlemde sunuyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edebiyat Ellerime Kar Yağıyor Betimleme

Ders İçi Çalışma Sayfa 88-89