Şiir Derin mavi denizlere kara gölgeler düştü, Sessiz çığlıklarla balıklar yüzüstü. Petrol karasıyla kaplandı her yan, Kıyıya vurdu ölü yunuslar, ölü kaplumbağalar anbean. Bir yanık kokusu sardı ufukları, Yalnızca insanlar değil, doğa da yaralı. Bir ateş düştü denizin kalbine, Körfezi'in sessiz hüzünlerine. Öğretici Metin Meksika Körfezi’nde, 20 Nisan 2010 tarihinde meydana gelen bu felaket, bir petrol sondaj platformunun patlaması sonucunda oluştu. Bu felaket, yaklaşık 149.000 kilometrekarelik bir alana yayılan 49 milyon varil petrol sızıntısına sebep oldu. Petrolün denize yayılması, su altı yaşamı üzerinde büyük bir etki bıraktı. Patlama sonrası ortaya çıkan çevresel zarar, deniz tabanından kıyılara kadar her yerde hissedildi. Yaklaşık 1700 kaplumbağa, 1400 balina ve yunus, 800 kuş ölü olarak bulundu. Ayrıca 11 insan yaşamını yitirirken 17 kişi yaralandı. Bu olay, insanlığın çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin çarpıcı bir örneği olarak hatırlanmakta ve doğaya karşı sorumlulukl...
Bu blogdaki popüler yayınlar
Edebiyat Ellerime Kar Yağıyor Betimleme
Ellerime Kar Yağıyor Kar usul usul ve sessizce dökülürken pencereye düşünmeye başladım , ne zamandan beri kar bu kadar beyaz ve saftı... Dışarı çıktım etraftaki sessizlik beni huzurlu kıldı. Karın ellerime düşüşü zamanı durdurur gibi her bir kar tanesi geçmişten bir kesit getirir geleceğin belirsizliği ise ellerimde biriken soğukta gizlidir. Hüzünlü bir dinginlik duydum. Ellerime düşen kar dış dünyadan izole olmuş bir huzur anı gibi görünse de, aslında içimde derin bir hüzün barındırıyor. Beyaz bana kırgındı kar taneleri zarif şekilde elime düştüler. Tıpkı duygular gibi her bir tanenin bir hayatı bir sonu vardır. Ellerimde kısa bir süre kalan bu karlar sanki tüm kırgınlıkların sembolüymüş gibi yavaşça yok olur. Ellerimle zaman arasında bir bağ vardı. Ellerime yağan kar, benim zamanla ve hayatla olan ilişkimi simgeler. Ellerim hem geçmişi kavrar hem de geleceğe uzanır ama bu onun kırılganlığı içinde her şey geçici ve naiftir. YAZAN: Ömer Tuğrul Yakşi
Ders İçi Çalışma Sayfa 88-89
Özgürlük Yolculuğu Ömer, derslerden ve evdeki sorumluluklardan bıkmış bir gençtir. “Keşke kimse bana ne yapacağımı söylemese! Gerçekten özgür olurdum,” diye söylenir. Bir gece, yıldızlara bakarken aniden gökten bir ışık hüzmesi belirir. Işığın içinden bir rehber çıkar ve ona şöyle der: “Eğer özgürlüğün ne olduğunu öğrenmek istiyorsan, benimle bir yolculuğa çıkmalısın.” Ömer tereddüt etse de merakına yenik düşer ve rehbere katılır. Rehber, Ömer'i farklı yerlere götürür:Şehir: Ömer burada tamamen başıboş bir hayat yaşayan insanlarla karşılaşır. Herkes kendi keyfine göre hareket eder, ama ortalık kaos içindedir. İnsanlar birbirine saygı göstermediği için mutsuzdur. Rehber: “Özgürlük, başkalarına zarar vermeden yaşayabilmektir. Bunun için kurallara ihtiyaç vardır.”Köyde herkes birbirine yardım eder, ama insanlar fazla kurallara bağlıdır ve kendilerini geliştirmezler. Ömer, burada sıkıldığını fark eder. Rehber: “Sorumluluk olmadan sadece kurall...
Yorumlar
Yorum Gönder